Abluka, boykot, tecrîd, muhâsara, ambargo kavramlarının, o dönemde nasıl yaşandığı ve böyle bir ortamda Müslüman duruşunu, Peygamber ve Sahâbe şahsında görürüz.
Babası ya da oğlu, annesi ya da kızı; amcası, dayısı, halası, teyzesi ya da yeğeni; damadı, gelini ya da torunu; arkadaşı, komşusu ya da iş ortağı… bunların hangisi olursa olsun, yakınlığa değil, müşrikler inanca bakıyorlardı! Müslümanlar, engin bir anlayış ile onlara katlanırken, müşrikler korkunç zulümler yapıyorlardı.
İslâm ile şereflenmiş Müslümanlar’ın, kimseye herhangi bir baskıları olmadığı gibi, hiç kimseye en küçük bir zararları da yoktu. Ama müşrikler, zulüm üzerine zulüm yapıyorlardı. Bu zulüm, öyle bir boyuta ulaşmıştı ki, bütün Müslümanlar’ı ve onların yanında yer alanları, açlık ve susuzluktan öldürmek için, abluka altına aldılar. Müslümanlar’ı öyle bir ablukaya alıp, öyle sert bir boykot ile ambargo uyguladılar ki, dayanmak mümkün değildi.
Bu bir zihniyet meselesi olup, sadece o dönemde değil, kıyâmete kadar böyle zulümler sürüp gidecek! Ta ki biz Müslümanlar olarak, gerçek bir Müslüman duruşu sergileyinceye kadar!
İşte size gerçek bir Müslüman duruşu...
Cilt Özellikleri
Karton Kapak